“Düşlerle dolu bir yol serüveni”

Tek bacağı aksadığı için kendine ‘Ördekayak’ adını veren bir çocuğun kendini ve dünyayı keşif yolculuğu aynı zamanda ‘öteki’ kavramıyla olan ilişkimizi sorguluyor.

Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı tarafından 2015 Çocuk Romanı Ödülü’ne layık görülen ‘Düşlerin Peşindeki Çocuk’ okurlarını masalsı bir yol serüvenine davet ediyor.

Tek bacağı aksadığı için kendine ‘Ördekayak’ adını veren bir çocuğun kendini ve dünyayı keşif yolculuğu aynı zamanda ‘öteki’ kavramıyla olan ilişkimizi sorguluyor. Büyükannesi ve dilsiz köpeği Geveze ile yaşayan Ördekayak için yolculuk, eski bir masal kitabındaki eksik sayfayı bulmasıyla başlar. Her derde deva Altın Göl’ü anlatan masalı bulunca yollara düşmeye karar verir. Altın Göl’e ulaşıp orada yıkanırlarsa Geveze neşeyle havlamaya başlayacak, onun da ayağı düzelecektir. O zaman daha hızlı yürüyecek, daha çok çalışabilecek, büyükannesine tarlada daha çok yardım edebilecektir. Ona yavaşlığını hissettirmemek için yollarda dura dura, çiçeklerle, ağaçlarla, konuşa konuşa yürüyen büyükannesini mutlu edebilmektir isteği. ‘Eksik’liğini ona incelikli yollarla unutturmaya çabalayan bu kadının hayatı yavaşlatma zerafeti büyük bir fedakârlıktır Ördekayak için. Böylece düşlerini rehber edinerek bilinmeze doğru adım atar ve masallarla örülü serüven dolu bir yolculuk başlar. Sepetçiden sepet örmeyi, çömlekçiden çömlek yapmayı, ahşap ustasından ahşap oymayı öğrenir. Her birinin hünerli elleri sabrı, azmi, emeği ve güzelliği anlatır ona. Ördekayak’ın vardığı her duraktan sonra yolun sonu amaç olmaktan biraz daha uzaklaşır. Yazar ustaca bir kurguyla kaleme aldığı yol hikâyesini gizemli olaylarla besliyor. Ördekayak’ın karşılaştığı insanların birbirleriyle ilişkileri, dahası onların büyükannesiyle ve evlerindeki eski kilimle olan bağı merak duygumuzu her an canlı tutuyor. Roman boyunca farklı kişilerce anlatılan masallarsa farklı içsel yolculukların ilham kaynakları olarak çıkıyor karşımıza. Onu yola çıkaran ‘Altın Göl’ masalı gibi görünse de asıl cesaret veren ‘Güç Kimde’ adlı masal olur. Kendini ayağından ibaret gören Ördekayak ilk kez bu masalla sorgular gücü. Aksak ayağı dışında benliğinden farklı bir ses duymasını sağlayan ilk an da budur belki. Günün birinde Falanca Efendi’nin Filanca kızının hastalığına çare ararken bulur kendini Ördekayak. Sihirli göle varmak uğruna çıktığı yolun giderek bir sihire dönüştüğünü, attığı her adımın onu aksayan ayağının ötesine taşıdığını böylece fark eder. Koray Avcı Çakman’ın şiirsel bir üslupla aktardığı yol serüveni çocuklara düşlerin rengini sunarken Belit Sak’ın çizimleri masalların tadına tat katıyor. Ve ‘Düşlerin Peşindeki Çocuk’ ona yoldaşlık edecek arkadaşlarını bekliyor.

Bu içerik Hürriyet gazetesinden alıntılanmıştır. https://www.hurriyet.com.tr/amp/kitap-sanat/duslerle-dolu-bir-yol-seruveni-40355112