“Oyunda Kal”

Koray Hanım, ödüllere doyamayan bir çocuk kitabı yazarı. Yetişkin romanları da var; ama “Çocuklara yazarken ben de çocuk oluyorum” diyor. O dünyayı öyle çok sevmiş ki… İşini de çok başarılı yapıyor. Kendisiyle teknolojiyi konu edindiği, kahramanlarıyla çocukların hayatına dokunduğu Oyunda Kal üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Ebeveynlere de küçük önerileri var, kaçırmayın…

Ödüllü yazar Koray Avcı Çakman ile konusunu teknoloji üzerine kurguladığı çocuk kitabı Oyunda Kal’ı konuştuk…

ÇOCUKLARA YAZARKEN BEN DE ÇOCUK OLUYORUM

– Koray Avcı Çakman kimdir? İktisadi ve İdari Bilimler okumuşken, yazmaya ne zaman, nasıl karar verdiniz?

Yazar olmak çocukluk hayalimdi. Öğretmen anne babanın çocuğuyum. Vitrinin içini bile kitapların doldurduğu bir evde büyüdüm. Bu yüzden de en yakın arkadaşlarım Cervantes, Jules Verne, Victor Hugo, Yaşar Kemal ve bana edebiyatın büyüsünü aşılayan nice yazarlardı.  Kitaplar sayesinde bambaşka dünyanın kapılarının aralandığını görünce yazar olmanın hayallerini kurmaya başladım. Üniversite tercihlerimi yaparken, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde okurken de bir köşede dururdu bu hayalim. İşletme bölümünü severek okudum. Farklı bir disiplinde öğrenim görmenin yazarken bana faydası olduğunu düşünüyorum. Metinlerime alternatif bir bakış açısı getirdi. İyi bir okur olmam da yazarlık yolumu açtı.

– Aslında yetişkin öyküler de yazdınız değil mi? Hatta ödülleriniz de var. Bunlardan bahsedelim mi?

Ömer Seyfettin Öykü Yarışması, Behiç Erkin Öykü Yarışması, Kelendiris Öykü Yarışması ödül aldığım yarışmalardan birkaçı. Zihninizde yarattığınız bir kurgunun kâğıda dökülmesi, okurla buluşması mutluluk verici. Kimi resmini çiziyor gördüğü bir yolun, kimi tiyatrolaştırıyor yaşadığı bir olayı, kimi heykelini yapıyor düşündüklerinin. Sanat yaşadığımız dünyanın farklı bir boyutunu gösteriyor bize. Ben de yazarak ulaşıyorum o dünyaya.

– Peki neden çocuk kitapları?

Çocukların hayal dünyası inanılmaz. Bir çocuğun gözünde minicik bir karınca dev bir şövalye, kuru bir yaprak bir uzay gemisi olabiliyor. Çocuk yanımız naif, yaratıcı, hayalperest… Çocuklara yazarken ben de çocuk oluyorum. Metnimdeki macerayı kitap kahramanlarımla birlikte yaşıyor, bazen Kaf Dağı’nı aşıyor, bazen esrarengiz bir olayın peşine düşüyorum.

OYUNDA KAL, BENİM İÇİN YAŞSIZ BİR ROMAN

– Oyunda Kal yeni kitabınız. Konumuz teknoloji. Siz çocukların teknolojiyi kullanması ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Onlarla sık sık bir araya geliyorsunuz değil mi? Neler gözlemlediniz?

Evet, pek çok etkinlikte, imza günlerinde çocuk okurlarımla bir araya geliyoruz.  Sanal oyunlara ve sosyal medyaya kendilerini çok kaptırdıklarını görüyorum. Gerçek yaşamı da sanal yaşam gibi algılıyorlar bazen. Alternatif düşünme becerileri neredeyse çok az, sosyal iletişimleri zayıf gençler hâline geliyorlar.

– Peki Oyunda Kal nasıl çıktı ortaya? Bu çağın çocuklarına yazılacak en ilginç konu.

İnsanlar sanal dünyada, sosyal medyada kendilerini çok farklı gösterebiliyor. Gerçek hayatta fazla sosyal olmayan ve içine kapanık biri sosyal medyada son derece özgüvenli, iletişim uzmanı gibi paylaşımlarda bulunuyor. Fotoğraflar da keza öyle. Birini fotoğrafından tanımanız neredeyse mümkün değil. Bakımlı ve mutlu insanlar, harika mekânlar… Gerçek hayatta ise tam tersi! Bunlardan yola çıkarak başladım Oyunda Kal’ı yazmaya.

– Çok hayal kuran birisiniz değil mi? Oyunda Kal’ın kahramanlarından da bahsedelim istiyorum. Gizemli bir kent, bir robot, yiyecekler, bilgisayar başında parıldayan, ama okulda sönük bir genç, Asım, acımasız bir çocuk Kutay… Tüm bu kahramanları nasıl bir araya getirdiniz?

Hayal dünyası yazının temeli. Kurguyu oluştururken heyecan ve merak ögelerinin de ön planda olmasına dikkat ettim.

– Bunu aslında tüm kitaplarınız için soruyorum: Hikâyenizi kurgularken kahramanlarınızı nelerden ilham alarak hikâyeye dahil edersiniz?

Bir gazete haberi, karşılaştığım bir çocuk, ilginç bir yemek, gezdiğim gördüğüm bir yer ilham verir bana…  Kurguya uyabilecek kahramanları seçerim yazarken. Bu gizemli bir romansa meraklı çocuklar, komik bir hikâyeyse muzip bir karakter, masalsa Kaf Dağı’nın ardından bir kahraman olabilir.

– Oyunda Kal kaç yaş grubunun kitabı? Çocuklar okuduklarında hangi duygular uyanacak?

Ortaokul öğrencilerine uygun diyebiliriz. Ama benim için yaşsız bir roman. Lise öğrencilerinin de, bir yetişkinin de okumasını isterim. Okuduklarında “Ben kimim?”, “Yaşadığımız dünya ne kadar gerçek?” diye düşündürecek bir kitap.

YA BİR GÜN O ÇOK GÜVENDİĞİMİZ TEKNOLOJİ YOK OLURSA

– Biz okullu çocuklardan bahsediyoruz; ama bir yandan da şimdi çocuklar okuma yazma bilmeden telefon, tablet kullanmayı öğreniyor. Sizce bu konuda yönlendirme, teknolojinin çocuğun hayatına yerleşmesi nasıl olmalı?

Teknolojinin doğru kullanımı öğretilmeli. Yalnız çocuklara değil herkese. Bize hizmet etmek için var telefonlar, tabletler. Bizi esir alıp da gerçek yaşamdan koparmak için değil.

– Bir ebeveyn çocuk kitapları seçiminde nelere dikkat etmeli?

Çocuğun ilgi alanlarını bilerek seçmeliler kitapları. Çocuğa bir dünya görüşü kazandırabilecek, bilgi dağarcığını artırırken zaman zaman eğlendirecek, zaman zaman düşündürecek nitelikli eserlerle buluşturmalılar.

– Çocuklar telefonları, tabletleri buldukça kitapları tanımaz oldu. Acaba gelecekteki kitaplar konusunda neler düşünüyorsunuz? Örneğin elektronik kitaplar, sanal kütüphaneler hakkında neler düşünüyorsunuz?

Elektronik kitaplar, sanal kütüphaneler olmalı. Çağ değişiyor. Ancak ben hâlâ kitap kokusu, kitap dokusu, diyenlerdenim. Elektronik kitaplar okunsun, sanal kütüphanelerden faydalanılsın elbette. Ancak çocuklar dokunabildikleri, sayfalarına ayraç koyabildikleri kitaplardan, gezerek, inceleyerek araştırma yapabildikleri kütüphanelerden de kopmasınlar. Bir roman kurgusu gibi gelecek ama “Ya bir gün o çok güvendiğimiz teknoloji yok olursa?”

– Çocuk kitaplarını geçmişten bugüne nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin çocuk kitapları yazarlarından örnek aldığınız isimler kimler?

Çocuk edebiyatı giderek gelişiyor, nitelikli eserler çoğalıyor. Bunu görmek mutluluk verici. Ancak artık herkes yazıyor. Ne yazık ki raflarda edebi metin değeri olmayan pek çok çocuk kitabı da yer alıyor. Ursula K. Le Guin, Asa Lind, Astrid Lindgren, Christine Nöstlinger, Samed Behrengi, Michael Ende severek okuduğum isimler arasında.

BU, BENİM YAŞAMIMIN BİR PARÇASI

– Sizce çocuk kitaplarının / kitapların sonsuz olmasının yolu nelerden geçiyor?

Çocuğa göreliliği düşünerek, sözcük, konu seçimine özen göstererek, akıcı bir dil ve güzel bir kurguda yazılan kitaplar geleceğe taşınacak.

– Bunun yanında çocuk programları için senaryolar da yazdınız değil mi? Devam ediyor musunuz? Ya da yeni bir senaryo projeniz var mı?

Evet, TRT’ye yazmıştım. Şu an devam etmiyor. Ama yeni projelerim var.

– Peki bir sonraki kitabınızın hayallerini kurmaya başladınız mı?

Evet. Bu, benim yaşamımın bir parçası. Zihnimdeki hayal kahramanları, ilham perim umuyorum ki yaşadığım sürece eşlik edecek bana.

Bu içerik ensonhaber.com adli internet sitesinden alıntılanmıştır. https://www.ensonhaber.com/amp/kitap/koray-avci-cakman-kitabi-oyunda-kali-anlatiyor